roads with traffic

AkzoNobel Türkiye ülke koordinatörü Sanal Limoncuoğlu: "Sürdürülebilirlik normal iş yapışımızın bir parçası olmalı"

December 10, 2024

AkzoNobel Toz Boya'nın Türkiye Ülke Koordinatörü ve Güney ve Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Ticari Direktörü Sanal Limoncuoğlu, “Sürdürülebilirlikği için tabiki sadece güneş panellerii kullanacağız ama bu tek başına yeterli değil mak olarak algılamamak gerekir. Bu daha çok iş yapış şeklinizle alakalı bir vizyon. Sürdürülebilirliğin gerçek bir anlam ifade etmesi için bunu işin normal akışının bir parçası haline getirmeliyiz, ürünlerimiz, servislerimiz sürdürülebilirliğe hizmet etmeli. Artık hepimiz bu dünya için çalışmak zorundayız” dedi.

Dünya çapında lider bir boya ve kaplama şirketi olan AkzoNobel, Avrupa, Amerika ve Asya'daki geniş üretim ve satış ağıyla 150’nin üzerinde ülkede faaliyet gösteriyor. 200 yılı aşkın bir geçmişe sahip olan firma, kapsamlı ürün yelpazesi ile inşaat, otomotiv, ev aletleri ve daha birçok alandaki müşterilerine hizmet veriyor.

Türkiye’de de önemli bir üretim ve pazarlama merkezi olarak faaliyet gösteren AkzoNobel, İzmir’deki fabrikası ile Avrupa'nın en büyük toz boya üretim tesislerinden birine sahip. Türkiye pazarında da giderek büyümeyi öngören şirket, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme alanındaki projeleriyle sektöre öncülük ediyor.

 

2024 yılını AkzoNobel açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu yılki koşullardan yola çıkarak 2025 için hedefleriniz ve sektöre yönelik öngörüleriniz nelerdir?

Globalde AkzoNobel ender organik büyüme gösteren global boya şirketlerinden bir tanesi oldu 2024 yılında, son üç çeyrektir bir önceki seneye göre büyüme sağladık. AkzoNobel Türkiye için konuşacak olursak, AkzoNobel olarak Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşa rağmen bu seneye hiç fena başlamamıştık; sonra üzerine İsrail-Filistin savaşının eklenmesi hem insanlık için hemde ekonomiler için iyi olmadı. Bu politik olayların yanısıra artan maliyetler ve yüksek enflasyonun neticesi olarak Ancak yılın ikinci yarısından itibaren ülkede genel bir yavaşlama yaşandı. Özellikle inşaat sektöründeki durgunluklar bizi de etkiliyor. Bu sektör lokomotif bir sektör, Marshall markamızla inşaat boyası, International markamız ile koruyucu boyalar ve AkzoNobel toz boyalarımız ile alüminyum ekstrüzyon firmalarına toz boya sattığımız bu sektörde yavaşlayan projelerden dolayı talepte daralma oldu.  Ayrıca insanlar yeni ev aldıklarında ev aletleri, mobilya vb yatırımlarda yaptığından pazarda güzel bir hareketlilik oluyor ama inşaat yavaşlayınca tüm bu sektörler olumsuz etkileniyor.  AkzoNobel olarak bizler Bbu açığı kapatmak için daha rekabetçi olmaya gayret ediyoruz. Genel olarak baktığımızda kötü bir  yıl geçirmediğimizi söyleyebiliriz.durumda değiliz. Marshall son iki yıldır pazar payını sürekli arttırmaya çalışıyor, bunda da oldukça başarılı. Toz boya olarak piyasaya kıyasla oldukça iyi bir sene geçirdiğimizi söyleyebiliriz; geçen seneden geriye düşüş yaşamadık. Yıl başında bir kriz beklentisi vardı ama bu yaşanmadı. Aynı şey 2023 için de söylenmiş ve yine gerçekleşmemişti. Önümüzdeki yıl için de benzer yorumlar yapılıyor. Piyasalarda dalgalanmalar çok derin bu yıllarda COVID pandemisinden sonra 2020-2021- 2022 yıllarında mal yetiştirme anlamında üretimde, hammaddelerde ve lojistikte zorluklar yaşadık; . Şşimdi ise yaaşlamalarla başaçıkmaya çalışıyoruz ve bunu da yeni müşteriler kazanarak yavaşlamalarla başa çıkmayayapmaya  çalışıyoruz. Her senenin farklı bir zorluğu var, sadece bunlar farklılaşıyor.

 

“TÜRKİYE EN BÜYÜK ÜRETİM MERKEZLERİNDEN BİRİ”

 

Globalde ve Türkiye'de yaşanan ekonomik dalgalanmalar ve tedarik zinciri sorunları operasyonlarınızı nasıl etkiledi? Bu süreçte nasıl önlemler aldınız?

AkzoNobel’in ayak izi çok büyük, çünkü biz her kıtada gerçek anlamda faaliyet gösteren sayılı boya şirketlerinden biriyiz. Benzer şirketler genelde Amerika odaklıyken AkzoNobel’in Amerika, Avrupa ve Asya'daki dağılımı oldukça dengeli. O yüzden dünyanın her yerinde ham maddeciler ve lojistik firmalarıyla bir bağlantımız var. Bu yavaşlama döneminde büyük ayak izimizin çok faydasını gördük. Her yerde iş yaptığımız için herkesin beraber çalışmak istediği bir boya firmasıyız. Özellikle de toz boya sektörü için konuşacak olursak, globalde en yakın rakibimizin iki üç katı büyüklükteyiz. O yüzden toz boyadaki tüm ham maddeciler genelde AkzoNobel ile çalışmak ve onun referansını almak istiyor. Türkiye’de üretime bazı firmalara göre daha geç başlamış daha yeni olsak da şu anda iç pazar cirosu anlamında kendi araştırmalarımız ve verilerimize göre lider olduğumuzu düşünüyoruz. Türkiye Avrupa’daki en yüksek tonajlı toz boya üretim merkezi konumunda ve AkzoNobel’in İzmir fabrikamızsı, toz boyada AkzoNobel’in Avrupa'dakinın ikinci en büyük fabrikası. ve en büyük toplam üretim merkezi konumunda. O yüzden bizim için Türkiye'de olmak oldukça önemli. Örneğin eskiden Avrupa'da üretilen ev aletleri ve otomotiv jantları artık Çekya, Polonya ve ve Türkiye’de üretiliyor. Özellikle pandemide yaşanan lojistik ve tedarik zorluklarından sonra Türkiye'nin önemi iyice ön plana çıktı. Dolayısıyla birçok sektörde Türkiye kilit konumda diyebiliriz. Bu sektörlerin büyümesi, ülkeyi toz boyada da büyük üretim merkezlerinden biri haline getirdi.

 

AkzoNobel’in otomotivden inşaata pek çok farklı sektöre hizmet vermesi iş süreçlerinizi nasıl etkiliyor?

Bu durum toz boya sektörünün en büyük artılarından biri. Mimari ve inşaatın yanı sıra ev aletleri ve otomotiv sektörüyle de birlikte çalışıyoruz. Fren balatasından oturduğumuz koltukların çelik karkasına kadar birçok alanda toz boya kullanılıyor. Birçok sektörle çalışmak, yavaşlamalar karşısında dengeli bir şekilde işimizi devam ettirmemize yardımcı oluyor. Örneğin, elektrikli araçlarda toz boya ile korunması gereken çok özel parçalar var. Dolayısıyla bu sektörün gelecekte hızlı bir şekilde büyümesini bekliyoruz. Yat boyalarında da dünyanın en büyük firmalarından bir tanesiyiz ve çok önemli üreticilerle markalarla çalışıyoruz. Ayrıca Türkiye’de iki farklı ortaklığımız var. Server Boya ile Kocaeli’de alüminyum ambalajlarda kullanılan paketleme boyalarını üretiyoruz. İzmir'de ise Kemalpaşa AkzoNobel Kemipol ismiyle oto tamir boyaları, bobin boyaları ve ahşap boyalarını üretiyoruz. Küresel çapta ise Dulux, Sikkens, International ve Awlgrip gibi kendini kanıtlamış birçok marka ile hizmet veriyoruz. Tüm bu sektörlerde var olmak bizde ürün çeşitliliği ve bunun getirdiği inovasyon ataklığını sağlıyor, müşterilerimiz için çözüm ortağı olmamıza yardımcı oluyor.

 

AkzoNobel'in sürdürülebilirlik hedefleri nelerdir? Bu hedeflere ulaşmak için ne tür projeler veya yatırımlar yapıyorsunuz?

Biz sürdürülebilirlik ile inovasyonu birlikte düşünüyoruz. Çünkü AkzoNobel’in bu anlamda 2030 için çok önemli hedefleri var. Bunları resmi olarak ilk açıklayan firmalardan biriyiz. Sürdürülebilirliği sadece güneş paneli kullanmak olarak algılamamak gerekir. Bu daha çok iş yapış şeklinizle alakalı bir vizyon. Sürdürülebilirliğin gerçek bir anlam ifade etmesi için bunu işin normal akışının bir parçası haline getirmek zorundayız. Örneğin Türkiye'de pazarı alüminyum ekstrüzyon kapı, pencere, cephe pazarına yön vermeye çalışıyoruz, yüksek önemli ve referans sayılan binalarda etkilemeye çalıştığımız referans binalarda  toz boya dayanımını dolayısıyla cephelerin hem görsel hemde işlevsel dayanımını 10 yıldan 25 yıla çıkaranmaya ürünler sunuyoruz, yani sürdürülebilirliği işin bir parçası haline getirmeye gayret ediyoruz. Gerçek anlamda hızlı ilerleme ancak bu şekilde mümkün oluyor. Türkiye'ye toz boya satmaya başladığımız ilk dönemlerde boyalar 200-210 derecede yarım saat fırınlanıyordu. Şimdi ise yeni geliştirdiğimiz teknolojilerle bizi müşterilerimize sunarak bunu 150 derecede ve 10 dakikada yapıyoruzyapmaya gayret ediyoruz. Müşterilerimizin daha düşük sıcaklıklarla daha az enerji harcamalarını sağlıyoruz. Bunun yanı sıra solvent kullanımını azaltmak için ahşap mobilyaların toz boyayla boyanmasına yönelik çalışmalarımız da devam ediyor. Artık hepimiz bu dünya için çalışmak zorundayız. Ekonomi bir şekilde yürümeye devam ediyor ama bizim özellikle kıymetli malzemeleri iyi korumamız lazım.

 

AkzoNobel'in Ar-Ge çalışmaları Türkiye'deki projelerinize nasıl katkı sağlıyor?

İnovasyon ve ArGe bizim DNA mızda var, adımızdaki Nobel Alfred Nobel’in kurmuş olduğu şirket. Ar&Ge çalışmaları bizim müşterilerimize çözüm ortağı olmamıza yardımcı oluyor. Global’de geliştirilen ürünlerin yanısıra Türkiye büyük bir pazar olduğu için bu pazarın şartlarına uygunluk çok önemli. Bu yüzden bizim de lokal Ar-Ge merkezlerimiz var. Örneğin Toz boyada ürünlerin yaşadığımız iklim koşullarında saklanabilir, uygulanabilir olması önemli ve ona göre ayarlanması adına gerekiyor, nem ve sıcaklık koşullarına dikkat etmek gerekiyor. Bunun dışında müşterilerimizin özel renk ve efekt ihtiyaçlarına yönelik çalışmalarımız da oluyor.

 

Şirketinizin ve sektörün hükümetten beklentileri nelerdir?

Türkiye, toz boya pazarında Avrupa'nın en büyük üretim merkezinden bir tanesi haline geldi. Ev aleti, jant ve otomotiv sektörleri üretimlerinin %70’ini ihracat üzerine yapıyor. Bu şirketler ihracat yapamazsa biz de zora gidiyoruz. Bunun önündeki en büyük engeller maliyet ve döviz kurları üzerindeki baskı. Enflasyon ve döviz kurları eskiden olduğu gibi daha dengeli gitse çarkların dönmesi çok daha kolay olurdu. Bizim bu süreçte ayakta kalmayla ilgili bir endişemiz yok ama ülkemizin gerekli ekonomik sıçramaları gerçekleştirmesi ve insanlarımızın yaşam koşullarının iyileştirilebilmesi için üretim ve sanayi çok önemli. çünkü bu işe gayet hazırlıklı bir şekilde başladık. Teknik konularda olduğu gibi ekonomik şartlarda da Ayrıca müşterilerimize de elimizden geldiğince yardım etmeye çalışıyoruz, onların işlerinin büyümesine destek olmaya gayret ediyoruz.

 

“PAZARDAN DAHA FAZLA BÜYÜMEYİ HEDEFLİYORUZ”

 

AkzoNobel olarak Türkiye'deki uzun vadeli stratejik planlarınız nelerdir? Özellikle bölgedeki büyüme hedeflerinizden bahsedebilir misiniz?

Türkiye’de Büyüme hedeflerimize yönelik yatırımlarımız devam ediyor. Türkiye’de bu işe birçok firmadan daha geç başlamış olmamıza rağmen şu anda hem ciro olarak hem de teknoloji anlamında iç pazarın liderliğini yürütüyoruz. Dolayısıyla ülkemiz ve müşterilerimiz büyüdüğü müddetçe pazar payımızın normal büyümenin biraz daha üstünde ilerleyeceğini öngörüyoruz. Bu sene Türkiye’nin toz boya sektöründe yaşanan bariz küçülmeye rağmen biz yine de büyüdük. Üç ve beş yıllık stratejik planlarımızda pazardan hep minimum %25-30 daha fazla büyümeyi hedefliyoruz. Büyük bir grubuz ve Türkiye sanayisinin böyle uluslararası bir firmalara ihtiyacı var.

 

Türkiye'de boya sektöründe dijitalleşme ve müşteri deneyimi açısından ne tür gelişmeler gözlemliyorsunuz? AkzoNobel bu süreçlerde nasıl bir strateji izliyor?

Müşterilerimizin beklentilerini sürekli pazardan anlamaya çalışıyoruz. Geçtiğimiz ayda dijitalleşmeyle ilgili sorular sormak için global bir müşteri anketi gerçekleştirdik ve aldığımız bilgilere göre gelişmelere devam ediyoruz.. Buna yönelik çalışmalara Marshall’ın tüketicinin renk seçimlerini kolaylaştırmak için tasarladığı Gör&Boya uygulamasını örnek verebiliriz. Telefonunuza indirip evinizin görüntüsünü uygulamadan renklendirebiliyorsunuz. Aynı şekilde Awlgrip’in de yat renklendirmesine yönelik bir dijital uygulaması var. Toz boyada müşterilerimizi dijital ortamda nasıl daha iyi takip edebileceğimizin üzerinde duruyoruz. Ayrıca iç yazışmalarımızı ve kalite raporlamalarımızı bu şekilde hazırlamaya çalışıyoruz. Online sipariş almayla ilgili hedeflerimiz de var ancak sektörümüz teknik ürünlerle alakalı olduğu için müşteriler birebir ilişkiye çok önem veriyorlar. Müşteriye veya müşterinin hattına özel tasarlanacak talepler geldiği için süpermarketteki bir ürünü dijital olarak satmak kadar kolay olmuyor. Yine de geliştirdiğimiz bazı serilerimizin online satışını kolaylaştırmak için yaptığımız çalışmalar var. Bunun yanında, iç işleyiş ve tüm proseslerde özellikle üretim aşamasını da dijitalleştirmek adına daha iyi kontrol ve otomasyon teknolojileri için yatırımlarımız devam ediyor.

 


AkzoNobel hakkında:

Dünyanın en büyük boya ve kaplama üreticilerinden olan AkzoNobel, yaygın kullanım alanları ile yenilikçi ürünler sunuyor. Dulux, Cuprinol, Sikkens, International, Awlgrip ve Interpon gibi küresel çapta birçok markayı bünyesinde barındıran AkzoNobel’in 150’den fazla ülkede ofisi bulunuyor. Aynı zamanda People, Planet, Paint yaklaşımıyla gelecek nesilleri korumaya yönelik birçok çalışma yürütüyor.

Sektörün küresel lideri olma yolunda ilerleyen AkzoNobel, Türkiye’de ise inşaat boyaları, toz boyalar, oto tamir boyaları, ahşap boyaları, bobin boyaları, gemi ve yat boyaları alanlarında Awlgrip, Cuprinol, International, Interpon, Marshall, Resicoat, Sikkens ve Akripol markaları ile faaliyet gösteriyor. 

Daha fazla bilgi için

Tutku Konuk Altındal, Güney ve Doğu Avrupa İletişim Müdürü

Veriler alınıyor, lütfen bekleyin...